Aroma terapi yağları ile cilt bakımı, son zamanlarda popüler olmuş bir uygulama biçimidir.
Uçucu yağlar, binlerce yıldır topraklarda yetişen kokusuyla güzelliğiyle büyüleyen bitki ve çiçeklerin kabuğundan, yaprağından, meyvesinden ya da kökünden elde edilmektedir. Ayrıca cilt kadar doğal olan nadir karışımlardandır. İyileşmeyi en doğal yollardan karşılamak, hem kısa hem de uzun vadede cildi yormadan yıpratmadan bakım yapmak, cilde her zaman genç ve sağlıklı kalmasına imkan tanımaktadır.
Zihin, beden ve ruh da bütüncül bir terapi olarak ele alan aroma terapi de; iyi, sağlıklı ve dengeli yaşamın özeti olan kavramlar, masaj ile desteklendiği noktada yorgun dokular canlanmaktadır. Ayrıca aroma terapiyöntemi ile cilde parlaklık ve ışıltı gelmektedir. Cilt tipi ne olursa olsun en doğalından yana olunduğu sürece, cildin ışıltısı sönmeyecektir. Her bölge için kullanılacak aroma terapi yağı farklı göstermektedir. Özellikle yüz bölgesi ve göz bölgesinde kullanılan yağlar değişim göstermektedir.
Yüz İçin Kullanılacak Yağlar
Yüz bölgesi için kuşburnu çekirdeği yağı çok sık kullanılmaktadır. Her cilt için gerekli olan nemi sağlamaya yardımcı olurken; A ve C vitaminleri ve yağ asitleri içermesi ile beraber düzenli kullanımda cilt dolgunluğu ve ince kırışıklıkların oluşumunu engellenmesinde etkili olacaktır. İçeriğinde bulunan çeşitli asitler, cilt bariyerini güçlendirerek nem kaybını önlemeyi hedeflemektedir. Bu vitaminler sıkılaşmanın yanında renk tonu eşitliği de sunmaktadır. Yaşlanmayı önlemek için tercih edilebilecek bir yağdır. Ayrıca, yüz derisini derinlemesine beslemesi ile bilinmekte olan bu yağ, cilde doğal bir ışıltı sunmaktadır.
İkincisi ise jojoba yağıdır. Jojoba yağı cildin nemliliğini ciddi seviyelerde arttırmaktadır. Anti bakteriyel özelliği sayesinde cildi derinlemesine temizlemeye yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bakteri oluşumunu da engellemekte olan bir aroma terapi yağıdır. Düzenli kullanımı sonucunda engellemeyen bir yağ çeşididir. Ayrıca var olan akneyi de yatıştırma ve iyileştirme konusunda etkili olmaktadır. Cildin kendi yağı ile büyük bir benzerlik gösterdiği için tüm cilt tipleri tarafından kullanılabilecek bir yağ çeşididir. Ayrıca kolajen üretimi de desteklemektedir. Böylelikle cildin kaybettiği elastikiyeti geri kazanmasında ciddi rol oynamaktadır.
Bir diğer yüz için kullanılan aroma terapi yağı lavanta uçucu yağıdır. Bakteri öldürme ve akne yatıştırma özelliğine sahip bir yağdır. Lavanta; egzamayı da ciltten uzaklaştırmaya yardımcı konumdadır. Kızarıklık ve tahrişi engelleyen bir aroma terapi çeşididir. Cildi aydınlatırken, ek olarak renk dengesizlikten düzenlemeye destek olmaktadır.
Bir diğer yüz için kullanılabilecek aromaterapi yağı; gül uçucu yağıdır. İçerdiği mineral ve vitaminler sayesinde yüzyıllar boyunca cilt bakımı önemli bir yer kaplamıştır. Cildi arındırarak genç ve canlı görünmesine yardımcı olmaktadır. Kuru cildin kurtarıcısı olması da canlıları ve nemlendirici bakım desteklenmesi ile ilişkili bir durumdur. Yaşlanma karşıtı cilt bakımı sunarak kişilere hizmet vermektedir.
Göz Çevresi İçin Kullanılabilecek Yağlar
Cildimizde her bölgenin ihtiyacı değişkenlik göstermekte olup göz çevresi cildinizi sahip olduğu deri yapısıyla aynı özelliklere sahip değildir. Göz çevresi, çok daha ince ve hassas yapılıdır. Mimik bölgesi olmasıyla beraber, kırışık görünümünün de en yoğun olduğu bölge sayılmaktadır. Nem kaybı, yorgunluk ve uykusuzluk, mavi ışığa sürekli maruz kalma sonucunda oluşan yıpranma ve yaşlanma belirtileri düzenli bir bakım ile giderilebilmektedir. Bu takdirde yıllara dayanan ışıltılı bakışlar elde edilmektedir.
Cilt bakım yağları birbirleri ile benzer içerikler içerse de farklı karışım oranları ile hazırlanma sürecinden geçmektedirler. Bu sayede hassas göz çevresinin zarar görmesi de engellenmektedir. Düzenli ve kaliteli uyku, güneşten koruma, göz çevresi temizliği çok önemli hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan kullanılabilecek aroma terapi yağları ve kristaller ile yapılarak göz çevresi masajı da alışkanlık hale getirilmelidir.
Göz çevresi için kullanılabilecek çeşitli yağlar bulunmaktadır. Bunlardan ilki jojoba yağıdır. İhtiyaç duyulan yoğun nemlendirme sağlamasına yardımcı olurken, bakteri oluşumu ile de savaşmakta olan bir yağdır. Kolejinin üretimi de desteklemesi sebebiyle gösterisini ihtiyaç duyduğu elastikliği korumaktadır. Bir diğeri kuşburnu çekirdeği yağıdır. Bu yağı içerdiği; a, b ve c vitaminleri sayesinde göz çevresine ihtiyaç duyduğu aydınlık ve düzenli kullanımla birlikte gelen dolgun görünümü yanı sıra ince kırışıklık oluşumunu da engellemektedir. İçinde bulunanlar asitler bölgenin deri yapısını güçlendirmekte ve nem kaybını önlemektedir.
Ardından karşımıza nar çekirdeği yağı çıkmaktadır. Bu yağ, kırışıklık oluşumunu önlemesine yardımcı olurken ciltlik hücrelerin yenilenmesinde desteklemektedir. Yaşlanmayı önleyici etkisi bulunmaktadır ve cildin kaybettiği kolejini ya da minerali geri kazanmasına destek olmaktadır. Böylelikle göz çevresi derisine olumlu katkıları bulunmaktadır.
Cilt bakımı sırasında çeşitli yağları kullanmak, cildin doğal içerikler ile kısa zamanda daha sağlıklı ve bakımlı hale gelmesine destek olmaktadır. Aynı zamanda kullanılan bu yağlar, cilt kadar ruh halini de iyileştirmektedir. Ayrıca yine bu aromatik yağlar zihnin rahatlatılması konusunda son derece önemli bir husustur. Gerek yüz gerek göz çevresi için atlanmaması gereken adımlar bulunmaktadır. Bu adımlar; günlük temizlik, nemlendirme ve uygun ürün kullanımı biçiminde sıralanmaktadır. Bu adımları yakaladıktan sonra en etkili sonuç için cilde doğal taşlardan oluşan bir masaj aleti kullanılmalıdır. Böylelikle kan dolaşma emilimi artırılarak bir üstünlük hissi meydana gelmektedir.
Kullanılan masaj aleti sayesinde yüze ya da göz bölgesine sürülmüş olan çeşitli yağlar daha iyi emilmektedir. Aromatik yağları kullanarak cilt bakımı yaparken duştan sonra uygulama yapılması da önemli bir husustur. Bunun önemli olmasının sebebi; duş sonrasında cilt gözeneklerinin daha çok açılmasıdır. Açılan gözenekler belirli maskeler ile temizlenmelidir. Sonrasında ise çeşitli yağları cildin uygun bölgelerine sürülmelidir. Böylelikle yağlar, daha derine nüfus ederek daha yüksek bir etki yaratacaktır.